25 Mart 2008 Salı

burada!

bir aydan fazla olmuş yazmayalı.

yaklaşık yirmi günü tatilde geçti. döndüğümüzde de bir süre uzak kalmak istedim bilgisayardan. tatilin büyüsünü sürdürmeye çalıştım sanırım. artı, bir sürü proje ve onları gerçekleştirmeye yetecek enerjiyle döndüğümden, zamanımı ekran karşısında geçirmek istemedim.

önce, uzun uzun tatili anlatayım istiyordum. bir türlü başlayamadım yazmaya. öyle de meşgulüm bu aralar. evin içinde koşturup duruyorum. kah, izlenmeye değer bir şeyler olduğunda örgümü kapıp geçiyorum televizyon karşısına, kah resim, kah resim araştırmaları yapıyorum; o kitap o gün bitmezse başımıza kötü bir şeyler gelecekmiş gibi kitap okuyorum, her gün illaki dans ediyorum, arada doğaçlama yemekler yapıyorum. hepsini de öyle şaşmaz bir ciddiyetle gerçekleştiriyorum ki sanırsınız dünyanın kaderi yaptıklarıma bağlı. yanılsama, kişi için itici güç olabiliyor böyle zamanlarda. iyi de oluyor.

bu bahaneler dizisi yazısını yazdığımdan, tatil anlatısı kafamdaki müstesna mekanında konaklayabilir az daha.

ben de onun baskısından kurtulup başka konulara rahatça yelken açabilirim.

1 yorum:

ElisaDay dedi ki...

"burada yağmur yağıyor ama sen
şemsiyeni almadan gel yine de
özletiyor bu çılgın sağanak seni
sırılsıklam özletiyor biliyor musun"

: )

Yorum Gönder