29 Ağustos 2009 Cumartesi

işçisinsenişçikal

atolye11.jpg

gece yarısı...

dinlenme zamanı...

bir sürü konuya konsantre olmam gerekiyor. hepsine ait düşünceler kafamda panik halinde koşuşturduğundan hiçbirini çekip alamıyorum. böylece zaman yalnızca düşünmeye çalışmakla geçiyor.  -du.

izmir'de, zincirleme tesadüfler sonucu siyasiyabend ekibiyle tanışmıştık.  sahilde muhabbet ederken bizon murat bir şey söyledi :  "düşünme, yap. düşünürsen bir b.k yapamazsın."  söz kulağıma küpe oldu ve ben hala bu söz üzerine düşünüyorum.

kazakistan'dayken dert ettiğim iki şey var : biri, aklıma estiğinde çıkıp dolaşamamak, sokaklarda yürüyememek. dolmuşa binememek hatta. ki çok severim o kısıtlı alandaki kalabalığı, aralarındaki iletişimi, dışarıyı izlemeyi, konuşmaları dinlemeyi, yabancı hissetmeyi.

ikincisi, fotoğraf çekememek.  bir sürü hayali görüntü, karşımda kollarını kavuşturup kıs kıs güler. seriler oluştururum, 'tam istediğim'  kareyi bulurum. sonunda hepsi derin hafıza kuyusunda kaybolur gider,  akla gelip yapılmamış parlak fikirler hanesine birkaç çarpı daha ekler.  -di.

şantiyede özel giysiler olmadan giremeyeceğiniz bir bölüm var : atölye. kaynak, boya, tamir, marangozhane, ne ararsanız... büyük bir yer. ortası boş, açık hava. üç yanı sıra sıra çalışma alanları. orada fotoğraf çekmeyi düşünüyordum. ama insana ve ifadelere odaklanmayı sevdiğimden pek de çekici gelmiyordu düşündüğüm. baret, gözlük ve tulumla insan ne kadar fotografik olur ki?

yine de denemeye karar verdim. gerekli donanım ve fotoğraf makinesiyle birlikte atölyeye geçtim. kırkbeş dakika içinde ,sohbet muhabbet, doksandokuz kez deklanşöre bastım.

atolye31.jpg

sonuç bana önyargının adının üstünde olduğunu öğretecek  kadar güzeldi.

nasıl bağlayacağımı bilemedim. anafikir yazayım o zaman :

anafikir 1 : düşünme, yap!

anafikir 2 : önyargı kötüdür :)

atolye22.jpg

22 Ağustos 2009 Cumartesi

yeniden

yazmayalı tam onbeş ay olmuş bu saman kağıdı bloga. neye alışırsan öyle gidiyor.

neler neler oldu  bu zamanda?

-kazakistan'dan ayrılma, üç ay sonra geri dönme.

-bir aya yakın zagreb yaşantısı.

-interraille kısa bir avrupa yolculuğu. (insan birkaç satır olsun, not tutmaz mı?)

-bornova'da bir ev kiralama.

-tişört desenleme işine yeniden başlama.

-fotoğrafla gayet ciddi olarak uğraşma.

-düzenli spor, dolayısıyla beslenme alışkanlıklarında köklü değişim.

fena geçmemiş. anlatacak çok şey var o zaman.