23 Haziran 2010 Çarşamba

e=

bazen zaman yetmeyince, koştur, sıçra, aklın alev alev; bazen zaman geçmeyince içine taş doldurulmuş ağır çuval, kal kal, sıkıntıyı nefes ver, sıkıntıyı nefes al ve donuk.
alışmaya çalışıyorum.

22 Haziran 2010 Salı

efektör : korkmaz çakar

radyo 1'de kahvaltıdayken dinlediğim program tekrarlanıyor. o hesaba göre yirmi dakika sonra spikerin programı alelacele kapatıp iki reklam girilip radyo tiyatrosunun başlaması, benim mutfak masasında acelem varmış gibi ikide bir saate bakmam, acelem yokmuş gibi yavaş yavaş çay içip tiyatroyu dinlemem gerekiyor.

18 Haziran 2010 Cuma

uçan eşek

ne zaman böyle düşünsem yazmaklı, elim kalemde, gözümde defter, sanki bir kafeye tek başıma gitmişim, yalnızım değil de içimdekini de yanımda götürmüşüm, içten içe onla konuşuyoruz halbuki, "böyle göründüğüme bakma", çok sigara içer, çok düşünür gibi durup aslında avare aklını eve bağlamaya uğraşan kadının yanlışı gibi, "bak neler yaptım sana, n'olur gel."

4 Haziran 2010 Cuma

dut yemiş

hasan abi dut topluyor. mutlaka on kediyle beraber topluyor. on kedi ve hasan abi.
hasan abi zeki müren'e benziyor, kedilerinden birini 'yediveren' diye seviyor.
bir süredir mahalledeki yalnız, biz ikimiz.
saat ikide evdeysem topladıklarından bana da verecek. dalından yeni koparılmış, çocukken anneannemin bahçesinde yediklerim gibi siyah beyaz dutlar.
sokağa bakan kapının camları açık. tom waits dinliyoruz hasan abiyle.
rain dogs'u söyleme tom. kediler korkuyor, biz üzülüyoruz.

3 Haziran 2010 Perşembe

sine-i k.

içime mi düşmüşüm de hep ondan bahsedip duruyorum. aslında bardaktaki biraya düşmüş sinekten bahsedecektim.

bira bardağımın içindeki ölü sinek, anlatmak ister miydin yaşamını, kimbilir kaç dakikalar önce. henüz konuşabiliyorken yani.

birkaç şeyi merak ediyorum : ne zamandır bu mutfakta olduğunu en önce. burada doğmuşsan üzülürüm. burada öldüğüne göre dışarıyı görememiş olmalısın. mutfak senin için çok da fena değildir. en azından yemek bulabilirsin burada. mesela geçen gün yaptığım dut marmelatını tatmış mıydın? bence kötü bir denemeydi. ama sanmam ki bunlarla yetinesin. belki her şeyden çok özgürlüğüne düşkündün.

bir de bu şekilde öldüğün için üzüntü duyup duymadığını merak ediyorum. yine olsa yine yapar mıydın?
bunları konuşmak artık gereksiz sevgili ölü sinek, biliyorsun.
benimse seninle ilgili tek bildiğim, birayı sevdiğin.

ama boşver sevgili sinek, eğer mutsuz öldüysen de, mutluluğu kimse garantileyemezdi sana. çok şey kaybetmedin, rahat yat.