2 Şubat 2008 Cumartesi

yalnızlık ömür boyu

beğenilerimizin, bakış açımızın çok benzeştiği insanlarla aynı filmi de izlesek, aynı kitabı okuyup aynı olaylara da tanık olsak, gördüklerimizin bizde yarattığı etki başka başka.

seviniyoruz, gurur duyuyoruz, kırılıyoruz, acı çekiyoruz. hiçbirimize yabancı değil bu duygular. bir başkası hissettiğinde anladığımızı var sayıyoruz. aslında çok dışındayız, karşımızdakinde olup bitenin. yalnızca, deneyimlerimizden yola çıkarak, geçmişteki 'kendi' duygularımızı çekip getiriyoruz o ana.

herkes, tecrübeleri, yaşamın ona sundukları kadar ve onlarla birlikte kederleniyor, coşuyor, seviyor, öfkeleniyor. her birimiz, evrensel duyguların özel biçimlerini taşıyoruz.

'seni anlıyorum,' iyi niyetli bir yalan olmaktan öteye gidemiyor. ne yazık...

çok başka insanlarla karşılaşmışız, farklı evlerde büyümüş, farklı kimselerce büyütülmüşüz. okuduklarımız, izlediklerimiz ayrı, başka şehirlerde, başka şekillerde alışmaya çalışmışız yaşama. birbirimizi nasıl anlayabiliriz?

anlamaya çalışmaktansa anlayış gösterse insanlar, emin değilim ama, dünya daha iyi bir yer olabilirdi.

0 yorum:

Yorum Gönder