26 Mayıs 2010 Çarşamba

bir an önce

bu sıkıntı nereden? yüreciğimi eline alıp hop fırlatan hop sıkıştıran oyunlarla. futbol, voleybol, hentbol, basket topu gibi.
o kumaşlar kesince dikince bir şeye benzemiyorlar bazen. giyiyorum, ya kısa ya uzunlar, bir türlü üstüme oturmuyor, yakışmıyorlar.
bütün gün uğraşıp bir şey beceremeyişimden değil bu sıkıntı. ondan olsa.
sanki hayat yetmeyiş. bir üst levıla tamamen hazır bir çekirge, de ustasının izin vermeyiş. yaydan fırlamış oku tutmaya çalış. su kaydırağından aşağıya havuza inerken iki yana tutun yavaşlamaya çalışırken kolların yansın frenden.
ne fena bu sıkıntı. böylelerinden çok korkuyorum.
kendimi üzerine basılmış bok gibi hissetmekten zor alıkoyuyorum.

0 yorum:

Yorum Gönder